18.8.16

Hande Kader



Behzat'da Suna adında bir kadın polis, silahını alnına getirip "Sadece beş dakika daha yaşamak istedim, bütün öldürülen kadınlar gibi," diyordu. Sadece beş dakika bile yaşama hakkını bize bırakmıyorlar değil mi Suna Amirim?

Bırakmıyorlar.

Beş dakikayı, kısa bir ömrü bir insan diğer insana çok görüyor. Kanla beslendiklerine inanıyorum. Nefret ediyorum her geçen gün yaşamaktan ve insan olmaktan. Öldürülen her kadının gerisinde bıraktığı o leş insanlardan nefret ediyorum.

Her ölüme bahane bulmalarından nefret ediyorum.

Eteği kısa, diyorlar.
Yollu, diyorlar.
Bakire bile değilmiş, diyorlar. 
Kendini pazarlıyormuş, diyorlar. 
Trans, diyorlar. 
Orospu, diyorlar.

Her şey bitiyor ama bunların söyledikleri bitmiyor, bitmeyecek. İnsan öldürmeyi yakında maharet sayacaklar. Konuşmuyorlar, Özgecan gibi konuşurlarsa mazallah ayıplanırlar. Oysa ne acı iki ölümü kıyaslayacak hale getiriyorlar bizide...

Sokakta kendi kendine yaşamaya çalışan hayvanı bile öldüren insanlardan artık vicdan beklemiyorum. İşine geleni yazıp duyuran gazetecilerden de bir şey beklemiyorum. İslamiyeti benimsediğini söyleyip ölümlere alkış tutanlardan da bir şey beklemiyorum.

Yalan söyledim.

Çok nefret ediyorum ama bekliyorum.
Bir umut bekliyorum.
Kimsenin ölümlere susmayacağı bir günü bekliyorum.

2 yorum:

  1. Malesef kadınlarımız ikinci sınıf insan muamelesi görüyor her konuda. Allah ıslah etsin.

    YanıtlaSil