20.12.15

Bak şimdi ne mi yapıyorum?


Kaçtım herkesten en uzak bir şehire geldim. Kimsenin beni tanımayacağı bir şehire geldim. Karadeniz'den Akdeniz'e geldim. Belki dedim önyargılı insanlardan kurtulurum. Ki benim bile yeni yeni kabullendiğim küçük önyargılarım var, yeni fark ediyorum. Antalya'nın adı büyük şehir olsa da bana hep küçük geldi. Küçük gelişlerini sevdiğim şehir. Bir saatlik yollar burada uzak geldi. İlk geldiğim gibi değilim. Dile kolay dört senem geçti bu bazen öfkeme bazen sevgime maruz bıraktığım şehire geleli.

İlk geldiğim gibi değilim çünkü artık esnafından, kafesindeki garsonuna bir şekilde muhabbet edebilecek durumdayım. Babamın kızıyım. Süper marketler ya da alışveriş merkezlerindense küçük dükkanları seviyorum. Küçük bir bakkala girip oradaki adamla sanki yıllardır tanışıyor gibi muhabbet etmeyi seviyorum. Dört sene önceki benden bir farkım da etrafımdaki insan sayısının fazlalığı... Bu durumdan çoğu zaman şikayetçiyim. İnsanları seviyorum. Her biri farklı bir deneyim katıyor. Farklı düşünen insanları ayrı severim.

Yalnız nasıl oluyorsa insanlar benim çizgimi geçmekte kendilerine hak tanıyorlar. Bunu nasıl yapıyorlar anlamıyorum. Mesafeli ama samimi olmaları zor oluyor ve o sınırı çok hızlı geçip hayatımda söz hakkı kazanıyorlar. Kazanamıyorlar da kazandıklarını düşünüyorlar, diyelim. Çünkü ben daha aile içinde öğrendim bir cümlenin kulağıma bile girmeyip uçup gittiğini. Değer verdiğim insanların bile hayatıma müdahale edemezler.

Dudağıma piercing taktıracağım dedim. Bir anda herkes deli gibi 'asla' demeye başladı. Kimseden izin almak için birşeyler paylaşmıyorum. Sadece acı eşiği düşük bir insanım ve biraz rahatlatmalarına ihtiyacım vardı. Bir baktım iş 'ucuz' görünürsüne kadar geldi. Otuz yaşına geldiğimde mi taktırayım? Dövme yaptırmayı da her zaman acısından erteleyen insanım lakin öyle kafamı doldurdular ki yılbaşından hemen sonra dudağımı deldirmeye gidiyorum. Hayır o kadar hırslandırdılar ki burnuma dokunamayan insanım ona da mı taktırsam diye düşünüyorum.

Konusu açıldı ve kapandı. Yaptıracağım dedim herkesi susturdum zannediyorum. Bir bakıyorum yine dönüp dolaşıp söz 'Sakın Yaptırma' cümlesine geliyor. Ben mi çok yüz veriyorum diye düşünüyorum. Hayatımda benim kadar insanlara sert konuşan biri daha yoktur. Ama anlamıyorlar mı? Sorun mu bende bilmiyorum.

Sayelerinde içimde bir heyecanla yaptıracağım günü bekliyorum. Hani tüm acısını bana unutturdular. Canlarım...

4 yorum:

  1. Git yaptır, kesinlikle içinde kalmasın. Bir kere geleceksin dünyaya sonuçta. Baktın çok acıdı, yakışmadı, bir hevesti vs çıkartırsın kapanır gider. Gittim burnumu deldirdim annem ya o ya bene kadar getirdi konuyu, soğukta atkıya, elime koluma çok takıldı diye geri çıkarttım yaza girerken gidip tekrar deldireceğim mesela çünkü daha hevesimi almadım. Ayrıca kulak bence en fazla ağrıyan yer, burnum gram acımamıştı mesela. Velhasıl kelam deldir :) ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir kere geleceğim ve dediğin gibi yapamayacağım bir şey olursa çıkarabileceğim. Neden bu kadar ufacık durumları büyütüyorlar anlamıyorum ve sanırım anlayamayacağım. Aynı yerlerde olsaydık gel gidip yaptıralım diyecektim bak o hale geldim. :)

      Sil
    2. Ankaraya gelirsen haber ver gidip yaptıralım :))

      Sil
    3. Tamamdır korkularımı yenersem geleceğim

      Sil